Terazi her şeyin dengeli ve uyumlu olması için çok tereddüt eder, kararsızlık çeker. Onda hiçbir fikir net bir biçimde ağır basmamaktadır. Bir açıdan bakınca bir fikir doğru görünürken diğer açıdan bakınca diğer fikir daha doğru görünmektedir. Bu durum terazinin kararsızlık ve tavırsızlığının temel nedenidir. Oysa bazen kusursuz bir karar vermek mümkün değildir ve kararsız kalmak ise en kötü karardan daha kötüdür. İşte bu durumlar Terazinin kararlarını başkalarının yönlendirmesine zemin hazırlar. Oysa bu durum zaman içinde terazinin pişmanlıklarına ve insanlardan soğumasına neden olacaktır. Çünkü herkes onun gibi adaletle ve başkalarını düşünerek karar vermemektedir. Bu durum zamanında dengelenmezse zamanla Terazi insanlardan kaçacak, soğuk bir diplomatik nezaketle sürdürdüğü yüzeysel ilişkileri dışında gerçek dostluklar kurmasına engel olacaktır.

 

Her kes beğenilmek ve hoşlanılan biri olmak ister. Ancak bu istek terazinin iç dünyasında birinci sıradadır. Bu yüzden Terazi hoş ve nazik biri olmayı abartır, züppeliğe kaçacak kadar incelir. İnsanlar astrolojik bilgiye sahip olmasalar bile şuur altlarında bu lisanı doğal olarak taşıdıkları için bu kadar nazik birinden gerçek bir dost olmayacağını hissederler. Bu nazik ve cici kişinin zor günlerde başvurulabilecek, candan fedakarlıklar yapabilecek biri olmadığını sanki sezgisel olarak okurlar. Zaten küçük bir yardım istendiğinde bile hemen zoraki bir nezakete bürünen ve elinin ucuyla kaçamak bir şekilde yardım edip sıvışmaya bakan Terazi, zorluktan ve işten pek hoşlanmadığını belli ediverir. Aslında Terazi gerçekten kendi işini bile yapmayı sevmez. Hatta fırsat bulsa tatlı dillilikle başkalarını kullanır, zor işlerini yaptırır. Ama işin sonunda teşekkür ve övgülerini eksik etmez.

 

Çoğu terazinin hayatı başkalarını şaşırtacak kadar kolay geçer. Çünkü onun güçlü ve tahammüllü olmadığını bilen Rabbi, ona gücüne uygun yük yüklemiştir. Tabiat varlıklarında da durum aynıdır. En zayıf ve korunmasız canlılar rızıklarının içinde veya onları koruyacak bir kucaktadırlar. Mesela tırtıllar gözlerini dört bir yanları gıda ile dolu olan bir ortamda açarlar. Yavrular da kendilerini annelerinin memesinin yanı başında bulurlar. Oysa kuvvetli, kurnaz ve becerikli canlılar hayatlarını zor elde edilen rızıkların peşinde koşarak geçirirler.

 

Terazi zorluklardan hoşlanmadığı için çok tavizkar ve uyumludur. Bu durum bazen onun sıkıntılarının kaynağı olabilir. Hayat bazen ona, “keşke kendi işimi kendim yapsaydım, zorluklarla kendim başa çıksaydım da kimseye minnettarlık borcum olmasaydı” dedirtir. Çünkü adalet duygusu sebebiyle birine borçlu kalmak istemeyecek, gördüğü yardım karşılığında kendini bir çok tavize mecbur hissedecektir.

 

 Hikmetler

 

Terazi burcunun insan maneviyatındaki yeri, geçimlilik, adalet ve estetik duygusudur. Bu duygular insanların hayatlarını birleştirmesinde büyük önem taşır. Her insan bir çok konuda tamamlanmaya muhtaç bir yarımdır. En azından her insanın neslini devam ettirmesi, karşı cinsten biri ile hayatını birleştirmeyi gerekli kılmaktadır. Bu mecburiyet, her evladın gözlerini dünyaya; sevgiyle ve hoş geçinmek üzere bir araya gelmiş iki farklı insanın kurduğu yuvada açma fırsatı sağlamaktadır. Bu da yavruları tek karakterin baskısından kurtarmakta, iki karakterin birbirini dengelediği bir ortam sağlamaktadır.

 

Modern dünyada yaygınlaşan tek ebeveynli yuvalar, çocuk ruhunun tekamülünü çok olumsuz etkilemekte, hele çalışan annesini görmeden ve kardeşsiz büyüyen bir çocuğun kişiliği olgunlaşma imkanı bulamaktadır.

 

Modern dünya insanların birbirine olan ihtiyaçlarını azaltmaya çalışmakta, büyük ailelerden çekirdek ailelere ve onlardan da tek başına yaşamaya doğru bireyleri yalnızlaştırmaktadır. Oysa insanlar birbirleriyle geçinmek zorunda kaldıkça, sivriliklerini törpülemeye, yeteneklerini geliştirmeye ve olgunlaşmaya yönelirler. Bunların ortadan kalkması ise kişinin bütün fena yönlerinin başıboşluğa kavuşmasını, iyi yönlerinin ise kullanılmayarak körelmesini ortaya çıkarır. Bu yüzden eskiler, “dağa çekilip inzivada yaşamak değil, insanların kahrını çekip hizmetlerini görmek olgunlaştırıcı ve erdiricidir.” demişlerdir.

 

Terazi burcu, patavatsızca uluorta davranışların; başkalarının duygu ve beğenisini önemseyerek inceltilmesini sağlayan dengeleyici bir ruh halini temsil eder. Bu ruh hali her şeyin çirkince aşırılıklardan uzak, ahenkli ve güzel bir hale kavuşturulmasını sağlar. Bütün bedenimiz, birbirini dengeleyen sistemlerden oluşur. Bir organımız salgıladığı hormonla bir şeyi sağlarken, diğeri salgısıyla bunu dengeler. Kişinin ruh dengesi de böyle zıt faktörlerin birbirini tamamlaması ve dizginlemesiyle gerçekleşir. Cesaret korkuyu, korku cesareti dengeler. Bütün ruhsal organların ahengini ise denge duygusunun sağlık ve hassasiyeti gerçekleştirir.

 

Bedende dolaşan kan, sürekli içine karıştırılmakta olan çeşitli salgılarla dolaşmaktadır. Bu salgılar bedenin haberleşmesinden ihtiyaçlarının karşılanması ve dış aleme uyum göstermesine kadar bir çok işe yararlar. Ancak bu karmaşıklaşan sıvının sürekli böbreklerden geçirilmesi, böylece vücudun iç ve dış dengesine uygun kıvamının korunması büyük önem taşır. Bu sırada süzülen kan, içinde birikmiş artık maddelerden arındırılır, ihtiyaç fazlası maddeler uzaklaştırılır. Eğer vücudun sıvı dengesi için gerekiyorsa suyun bir kısmı geri kazanılır. Bütün bu işlemlerinde böbrekler vücudun tamamının dengesini gözetmekte, çok hassas bir işlem gerçekleştirmektedir.

 

Böbrekler, vücudun iç dengesinin sağlanması konusundaki hassas görevi sebebiyle Terazi burcunun karakterine benzer. Terazi burcunda sıkıntılı bir duruma sahip kişilerde böbrek hastalıklarına rastlanmaktadır. Bu kişilerin mizaçlarında da geçinmek için taviz verme konusunda aşırılıkları bulunabilir.

 

Faziletler

 

Terazi burcu güzel davranmanın ve olgunlaşmanın en önemli temellerinden biri olan itidal ve ahenk duygusunu doğuştan gelme bir kabiliyet olarak taşırlar. Bu kabiliyetlerini güzelce geliştirirlerse “ahlak ı hasene”nin sahibi olmalarına hiçbir engel yoktur. ahlak kelimesinin özellikle “güzel” manasına gelen “hasen” sıfatıyla vasıflandırılması, davranış olgunluğunun güzellik duygusuyla yakından ilgili olduğunu işaret etmektedir. Her ne kadar güzel ahlak doğru ve yararlı davranışı içerirse de, bu davranışlar özellikle güzellik duygusu sayesinde kazanılmaktadır. İşte güzellik duygusu terazinin temel kabiliyetidir.

 

Terazinin davranış güzelliği; başkalarına karşı saygıdan ve adalet duygusundan kaynaklanır. Adaletli davranmak, şahıslar arasında tarafsızlığı geliştirmekle mümkündür. Bu da kimseye gönül bağlamamakla, kimse lehine haksızlık yapmayacak kadar mesafeyi korumakla mümkündür. Terazi, çok geçimli ve dostluğa önem veren biri olmasına rağmen kalbini ve aklını kolay kolay kimseye teslim etmez. Onun geçimliliği ve uyumu yengecin itaati ve bağlılığına benzemez. O herkesle hoş geçinir ama, adaletli olabilecek kadar özgür vicdanlıdır.

 

Kusurlar ve imtihanlar

 

Terazinin temel kusuru, gerçek hayatta bulunamayacak kadar latif ve hoş güzelliklerin peşinde koşması, bu arada suretin gizlediği derin güzellikleri fark edememesidir. Tasavvufi hikayelerde bülbülün güle olan sevdasıyla remzedilen bu arayış, sevgiyi suret güzelliğine yöneltmiş heveskar aşıkların arayışıdır. Bunlar dış görünüş güzelliğindeki cazibeye takılır, ondaki mesaja, yaratanın çağrısına dikkat etmezler. Elbette dünyada kusursuz güzellik, bıktırmayacak zevk ve bozulmayacak ahenk yoktur. Dünya hayatında mükemmel denge ve hoşluk ancak küçük bir an için yakalanabilir. Her kes hayatının gençlik çağında tazelik ve güzelliğin zirvesine çıkar, ancak bunun hemen arkasından olgunlaşma ve nihayet yaşlanmanın gelmesi kaçınılmazdır. Bu yüzden Terazi de seçimlerini suret güzellikleri, ancak fantezi olabilecek kadar hoş ve rahat hayat yönünde kullanmaktan kaçınmalıdır.

 

Terazinin güzellik, kolay hayat ve zevk arayışı, ileride birikerek sıkıntılara sebep olacak küçük hataların işlenmesine sebep olur. Genellikle kolayına geldiği ve hoşuna gittiği için yaptığı tercihler, terazinin pişmanlıklarına sebep olacaktır. Bunlardan bir kısmı, güçlü bir şahsiyete, servete veya beceriye sahip ortağın, eşin veya eşin ailesinin gölgesine girmek, aşırı tavizkar davranıp hep uyum göstermek gibi davranışlardır. Bunlar ileride bazı sıkıntılara sebep olabilecektir. Zorluklardan ve sorumluluk yükleyici kararları vermekten kaçınmak üzere başkalarıyla birlikte hareket etme ihtiyacı duyan Terazi, her zaman durumunu diplomatik beceriyle koruyabileceğini sanmakla hata etmektedir. Teraziye gereken, karşıt burcu olan Koçun, hayatını kendi inisiyatifiyle yönlendirme gücünü, cesaretini, kararlılığını ve zorluklardan yılmayan çalışkanlığını örnek almasıdır.

 

Terazi burcundan kişilerin bir çoğu bu özelliklerini aşırı şekilde taşımazlar. Çünkü bunlardan bir kısmının bazı gökcisimleri akrebe, bazılarınınki ise başağa düşer. Bu iki burç ise Teraziyi dengeleyicidir. Akrep burcu terazinin aşırı uyumunu, kökten devrimler yapabilecek cesaret ve duygusal gücüyle dengeler. Başak ise görünüşün şıklık ve davranışın hoşluğuna önem veren teraziyi, işe yarayan bir insan olmak arzusuyla tamamlar. Elbette bu özellikler ancak manevi bir yol gösterilme ve üstün bir değer duygusu ile geliştirilip tamamlanabilir. Aksi halde Terazi ile Başak tipi soğuk ve yapmacık biridir. Terazi ile Akrep tipinin tutarsız ve aşırı davranışları görülebilir.

 

Terazinin öğrenecekleri

 

Terazi burcuna paylaştırılmış hayat dersi, dünya hayatının mükemmel bir uyum, güzellik ve hoşlukla geçemeyecek kadar gerçek olduğudur. İnsan ruhunun özlemini çektiği mükemmel ahenk ve hoş geçim, ancak insanın olgunlaşma serüvenini tamamlayıp kazandığı mekanda, yani cennette ulaşılabilecek bir nimettir. O nimeti kazanmanın yolu ise, zorluklardan ve mücadeleden geçer.

 

Terazi hoşuna gitmeyen şeyleri görmezden gelip geçer. Bunu mücadeleyi sevmediği, kimseyi karşısına almak istemediği için yapar. Ancak bu davranışın mükemmel ahlak için kusur oluşturacağı da  muhakkaktır. Çünkü olgun insan olmak, iyiliklerden yana, olmak kadar kötülüklerin karşısında olmayı da gerektirir. Kişi ancak kendi nefsi adına bazı hataları bağışlayabilir, hatta bağışlamalıdır. Ancak haksızlık ve çirkinlikleri sürekli görmezden gelmek; güzele ahlaka aykırıdır.

 

Terazi haksızlıkla mücadele için en uygun diplomatik tavrı geliştirmeye kabiliyetlidir. Bu kabiliyetini güzel örnekleri uygulayarak geliştirirse ahlakını güzelleştirmiş ve tamamlamış olur. Ancak geliştirilmeyen kabiliyetler çürür, fena ahlaka zemin oluşturur.

 

Terazi Burcunun Diğer Burçlarla İlişkileri

 

TÜRKÇE METİNLERİ OSMANLICAYA ÇEVİRMEK İSTER MİSİNİZ?