Akrebin bütün bu yetenekleri ancak en iyi şekilde geliştirildiği zaman ortaya çıkar. Kendini gelişme ve olgunlaşmaya açmamış bir Akrep, yüksek kabiliyetleri ile en sıkıntı verici ve korkunç karakteri ortaya çıkarabilir. Akrebin derin ihtiraslardan kaynaklanan acı kuvveti, iyi kullanılmazsa kendiliğinden kötü olur, yıkıcı ve acıtıcı hale gelir. Bu yüzden Akrep ahireti için yaşamalı, kendisini ölümün ötesinde uzanan sonsuzluğa hazırlamalı, kendini bu büyük hedefe kilitleyerek gücünü iyiliğe yöneltmelidir. Ölüm ötesindeki sonsuzluk, işte akrebin hırçınca aradığı şey budur.
Akrep hiçbir konuda ılımlılık, orta hallilik yanlısı değildir. Bütün duygularını aşırı uçlarda hisseder, ve deneyimlerini sıra dışı bir derinlikle yaşar. Ya hep ya hiç duygusu bilincinde öylesine hakimdir ki, ispanyaya çıkarma yapan Tarık bin Ziyad gibi geriye dönüş ümidi bırakmamacasına bütün gemileri yakar. “Ya ben İstanbul’u alırım, ya İstanbul beni alır” diyen Fatih gibi, bütün yatırımını bir hedefe yöneltip diğer bütün alternatiflerden vazgeçebilir.
Ancak büyük amaçlar için gerekli olan bu gözü karalık, küçük gündelik şeylere yöneltilirse zararlı olacaktır. İnsan dünya hayatının küçük işlerine ve olaylarına böyle ihtirasla yaklaşmamalıdır. Bazı kişilerin hayatında görülen “istediği kızı alamayınca kafayı bozdu” veya “ağabeyi miras konusunda haksızlık yaptı diye cinnet geçirdi” türünden aşırı yaklaşımlar, büyük bir kuvvetin gereksiz yere küçük bir hedefe yöneltilmesinden kaynaklanır. Oysa hayatta her zaman başka alternatifler vardır, bir şeye bu kadar takılmamak gerekir.
Fanatiklik akrebin duygularında da hakimdir. Sevdiği kişiye aşırı bağlanması, düşmanlık beslerken aşırı uçlarda duygulara kaçması mümkündür. Oysa severken ve nefret ederken ölçülü olmalı, gerçek sevgiyi hak edenin; ancak gerçek vefa sahibi Allah (c.c.) olduğu unutulmamalıdır. Peygamberimizin “birini severken ve nefret ederken ölçülü olun, belki sevdiğiniz kişi daha sonra düşmanınız, nefret ettiğiniz kişi daha sonra dostunuz olabilir” hadisi, Akrep için en önemli bir hayat dersidir.
Akrebin başkalarını sezme kabiliyeti, bazen başkalarıyla fazlaca meşgul olmasına sebep olabilir. Nerede başkalarının sırlarını araştıran, kınayan, kıskanç ve kinci bir Akrep görürseniz bilin ki o; kendi hedefini seçmemiş, yolunu çizmemiş, gücü ve ihtirasını kendi gayesine yöneltmemiş biridir. Oysa sabırlı ve çalışkan yapısıyla Akrep istediği her konuda büyük başarılar elde edebilir, kıskandığı kişileri bile geride bırakabilir. Eğer hayat akrebi istediği zirveye çıkarmasa da, bu onun için önemli olmamalıdır. Çünkü Allah (c.c.) rızası için iyi bir işe gayret edip elinden geleni yapması halinde; bu dünyada muvaffak olamasa da öbür dünyada mükafat alacaktır. Zaten geçici dünyanın peşin faydası yerine; sonsuz hayatın kalıcı sonucu; akrebin ölüm ötesi sonsuzluk bilincine daha uygundur.
Hikmetler
Akrep burcunun temsil ettiği manevi organımız, insan ruhunun; insanın ve kainatın gizemli derinliklerini sezerek hissetmesini sağlayan yoğunluk duygusudur. Terazinin itidali esas alan bilinç yapısı yüzeysel ahengi hissetmeyi sağlarken, akrebin aşırı uçta bir yoğunluğa sahip bilinci, derinliklerde saklanan sırları şuur seviyesine çıkarmaya yarar. Kainatta Allah (c.c.)’ ı tanıtan, insan gerçeğine ayna tutan ve insanın dünya ziyaretini anlamlı kılan, nice derin manalar, sızlar ve şifreler vardır ki, bunlar için akrebin benzeşime dayanan sezgisinin büyük yararı vardır.
Daha sonra yeniden değineceğimiz gibi akrebin ve Plütonun temsil ettiği ruh hali, her insanda az veya çok bulunan sezgisel kuvvetlerin daha bilinçli hissedilmesine yarar. Yani bu kuvvetler sadece ortalama her on iki kişiden biri olan Akrep burçlularda değil, az veya çok her insanda bulunur. Hatta bir kişinin yükseleninde bulunan veya güneşiyle açı yapmış bir Plüto, sıradan bir Akrep burçludakinden daha kuvvetli bir sezgi ve yoğunluğa işaret edebilir. Akrep burcunu tanıtırken bahsettiğimiz bu özellikleri kendisinde hisseden kişiler, kendilerinin de bir nevi Akrep karakteri olduğunu düşünebilirler. Akrep karakterinin benzeşime dayanan sezgisini kainatı ve insanı okumakta kullanmaya çalışırlarsa, bu marazi de olabilen yoğunluğu olumlu yönde yönlendirmiş olurlar.
İnsanda aklın kurallarına pek de uymayan garip bir benzerlik kurma duygusu bulunur. Özellikle rüyalarımızın, sanat eserlerimizin ve çocuksu hülyalarımızın dilini oluşturan benzeşim lisanı; (sembolik dil) somut varlıkların ayna tutarak tanıttığı soyut manaları ifadeye yarar. Bundan daha önce bir su burcu olan Yengeç burcunda bahsetmiştik. Akrep; su burçlarının sabiti olarak sembolik okuma ve sezgi kabiliyetinin bir başka türünü temsil eder. Akrep manaların daha derin ve gizemli sırlarına vakıf olmak üzere yoğun duygusal kavrayışları işaret eder.
İnsan kalbinin bir şeyi tanımak için benimsediği iki yoldan biri, ayırmak, diğeri birleştirmektir. Akıl da kalpte sürekli şeyleri ayırıp birleştirerek tanır. Akıl varlıkları birbirinden iyice ayırt ettikten sonra akılcı sınıflandırmalara tabi tutarak bir yere oturtur. Mesela akla göre insan, milyonlarca türü olan canlılar aleminden şuurlu, akıllı, konuşan bir memeli canlı türüdür. Ayırt etme biçimiyle diğer varlıklardan ayrılır, sınıflandırma biçimine göre bir sınıfa üye kabul edilebilir. Kalp ise varlıkları öncelikle benzerlikler kurarak tanımaya çalışır. Mesela insanı çeşitli varlıkların özelliklerine benzer görür, onlarla birleştirerek vasıflandırır. Özellikle yerli halklarda ve çocuk zihninde bu duruma daha çok rastlandığı için çeşitli ruhbilimci ve felsefeciler bu ikisini birbirine benzer görüp birbirine yakınlaştırmışlardır. Bu çeşit benzerlikler kurma; modern ve yetişkin insanın bilinçaltında da varlığını sürdürmektedir. Psikanalistler şuuraltındaki bu dile ulaşarak insanın sorunlarını anlayacaklarını umarlar.
İşte Akrep karakterinin temel kabiliyeti, bu dille insanı karakterlere bölen kusurları bilmektir. Yengeç varlıkların sembolizmini okurken, Akrep sembolizmin temeli olan karakterlerin eğilim ve kusurlarını inceler. Bu sebeple astroloji ilmi de esasen bir Akrep burcu kabiliyetidir.
Akrep burcunun kişiyi didik didik edip; onun en mahrem sırlarına nüfuz etmeye çalışan merakı, aslında onun karakterlerin temelinde yatan kusurları bilme arzusudur. Çeşitli insanlara verilen bu kuvvetli istek, kusursuzluğu araması için; kusursuza hayranlık ve bağlılık duyması için verilmiş; iki tarafı keskin bir kılıç gibidir. Bu keskin kılıcı kişi öyle ölçülü ve ustalıkla kullanmalıdır ki, ne kendini ne kimseyi yaralamadan hikmet sırlarını deşifre etmelidir. Bunun için ihtiyaç duyulan ruh hali ise ancak çok kuvvetli bir bağlılıkla elde edilecek üstün bir yol gösterilmeyle kazanılabilir.
Akrep burcunun temsil ettiği ölümden sonra varlığını sürdürme bilinci; bu burcun bedende üremeyi temsil etmesine sebep olmuştur. Üreme duygusu hem cinsler arasında kuvvetli bir birleşmeyi, hem yavrulara karşı yoğun duygularla aynılaşma ve kendini feda etmeyi gerektirir. Yavruların korunması ve ihtiyaçların karşılanması için canlıda onların düşmanı veya rakibi olan diğer varlıklara karşı acımasızlık derecesinde bir savunma hissine de ihtiyaç vardır. Akrep bu iki yönlü yoğun hisleri sembolize eder. Kişide cinsiyet konusundaki kusurlar, bu ruh halinde de benzer kusurların olacağını işaret eder.
Faziletler
Akrep burcu, birçok keskin ve aşırı yönünü çok iyiye kullanabilir. Çünkü Akrep burcunda beklentilerini ölüm ötesine erteleyebilme kabiliyeti doğuştan gelmedir. Ayrıca yoğun bir şekilde yaşadığı bağlılık ve bütünleşme duygusunu Allah (c.c.)’ a vasıl olma ihtiyacına çevirebilir. Bir çok kişinin aksine insanlardaki yüzeysel güzelliklere aldanmadığı, kişinin görünümü altında gizlediği kusurları hep sezdiği için, kolayca kişilere bağlanmaz. Bu yüzden de bağlılığını yüce yaratıcıya saklayıp, kusurlu ve aciz insanlardan yüz çevirebilir. Ancak birini kendine benzer görerek aşırı bağlanma tuzağına yakalanmamaya dikkat etmelidir. Akrep fanatiklik derecesindeki tarafgirliğini de ölçülü ve doğru kullanabilirse, iyiden yana, kötünün karşısında olmayı, iyilikle emredip, kötülükten sakındırmayı başarabilir. Üstün telkin kabiliyeti; bu yol gösterme ve önderlik etme işine yardımcı olacaktır. Ancak güç ve hakimiyet ihtirasına düşmemek için kendini çok kontrol etmesi gerekir.
İyi bir davaya kendini adayıp ölümüne bir cihadı göğüslemek, onun yaratışına çok uygundur. Ölüm korkusu, onun yoğun duyguları için bir kapıdan geçmekten ibaret kalır. O zaten ölüm anı için yaşamaktadır. Nasıl yaşadığı değil, nasıl ve ne için öldüğü sorusuyla daha fazla ilgilidir. Ancak kendini kaptıracağı şeye aklı ve vicdanıyla, iyice araştırarak teslim olmalıdır. Çünkü bu keskin duygular çok yanlış da yönlendirilebilir. Söz dinlemeyen, kendisini kaptırdığı yoğun duygu ve isteklerle gözü dönen bir Akrep, serseri mayın gibidir.
Kusurlar ve imtihanlar
Akrebin hayat hikayesinde önemli dönemeçler olacaktır. Bu dönemeçlerin bazısının büyük yıkımlar ve acizlik hissettiren acılar içermesi de mümkündür. Bu kayıpların sebep olduğu sancılar, aslında yeni doğumların sancısıdır. Akreplerin çoğu, bunun bilincindedir ve kayıplar karşısında şiddetle yıkılmazlar.
Ancak onlara esas zor gelen, bu hadiseleri teslimiyetle karşılayıp kin tutmamak, intikam almamak ve mükafatı yalnız Allah (c.c.)’ tan bekleyerek affetmektir. Birçok Akrep burçlu büyük bir iflas, boşanma, terkedilme veya haksızlığa uğrama imtihanıyla karşılaşarak güçlü yıkıcı duygularıyla tanışmak zorunda kalır. Bu duyguları insanlardan yüz çevirip bağlılığı yalnız Allah (c.c.)’ a yöneltmek için bir fırsat bilmek, akrebin en büyük kurtuluşu olacaktır. Kalbi yaşanmış şeylerle sürekli meşgul edip kin yuvası haline getirmemek için, her duyguyu yerli yerine yerleştirip, tutkulu bağlılığı yalnız Allah (c.c.)’ a saklamak gerekir. Hayat sahnesinin sürekli yenilenmesi, bunu için bazen kökten değişimlerin yaşaması, ibretler ve hikmetler içeren bir kainat kanunudur.
Akrep burcu tabiatındaki şiddetli tepkiler vererek yıkıcı davranma yönünü karşıt burcu olan boğanın manasından örnek alarak dengeleyebilir. Boğanın uzlaşmacı ve barışçı yapısı, akrebin tepkili ve kökten yıkıcı yapısını dengeleyici zıt özelliktedir. Bu iki yapı yerli yerinde ve dozunda kullanılmak üzere değerlendirilmelidir.
Akrebin kare burcu olan aslan, her davranış biçimini yerinde kullanacak takdir ve yöneticilik kabiliyetini temsil eder. akrebin aşırı duyguları, bu net şuurla kontrol edilebilir. Kovanın tarafsızlık ve serin kanlılığında da Akrep tutkularının dengesi için örnek vardır.
Akrebin bazı manevi organları bitişik burçlara düşecektir. Mesela Terazi burcu itidal ve ahengi esas alan karakteriyle akrebin aşırı uçlarda gezen ihtiraslarını dengeler. Yay burcuda Akrep kuşkuculuğunu ve hakimiyet ihtirasını; inanç, iyimserlik ve hoşgörü ile dengeler. Elbette bu fırsatlar ancak olgunlaşma için manevi bir terbiyeyi kabul eden kişiler için yararlı olacaktır. Yoksa Terazi Akrep bileşimi ikili ilişkiler için sıkıntılı bir karakterdir. Eşinden aşırı bağlılık beklerken kendisi için özgürlük ister. Yay ile Akrep karakteri ise meyilli olduğu bir konuda aşırılık ve taşkınlığı iyice abartır.
Akrebin öğrenecekleri
Akrebin öğreneceği birinci ders, ölçülü olmaktır. Ölçülü olması gereken başlıca konu ise duyguları olacaktır. Bir çok Akrep karakterinin başlıca sorunu, aynileşecek derecede kendini birine benzer görmektir. (İdentifike) Psikolojide özdeşim kurmak; bir çeşit telafi tepkisidir. Kişinin kendisini biriyle aynı gibi görmesine dayanır. Birçok kişi bunu farkında olmadan yaşar. Evlatlarından, öğrencilerinden veya yakınlarından birini kendisine benzer görerek daha fazla benimsemek, onun lehine ayrımcılık yapmak gibi davranış kusurlarında bunun tesiri vardır. Bazı kişiler ise bunu hastalık derecesinde yaşarlar. Kendilerini bir meşhur şahsa benzer görür onu başarısıyla övünüp başarısızlıklarıyla üzülürler. Bu davranış bozuklukları Akrep burçlu olmaktan çok, Akrep türü marazlara bağlıdır. Kişinin kendi olgunlaşma serüvenini gerçekleştirmesi, başkalarına değil sadece kendi ayaklarına bakması, bu sıkıntıların ilacı olacaktır.
Akrep Burcunun Diğer Burçlarla İlişkileri
Bir yanıt yazın