Aslan, elinin altındaki her şeyi istediği gibi çekip çevirmek, kısıtlamaya uğramadan özgürce seçimler yapmak ister. Bu yüzden cömertçe ve hatta hovardaca para sarf edebilmeyi, istediği her şeye sahip olabilmeyi gerekli görür. Esasen elinin altındaki para ve yetki, onun kendini gerçekleştirmesinin basit araçlarından başka bir şey değildir. Kendini geliştirmek ve hükümranlığını sağlamlaştırmak için parlak bir görünüşle kalabalıklar içinden sıyrılıp çıkması gerekmektedir. Ama yüksek değerlerle zenginleşmiş bir Aslan, sivrilip parlamak için değil, sadece hor görülmemek, insanlık onuruna yakışmayan bir pespayeliğe düşmemek için kendine bakar, iyi giyinir. Cömertlik ve misafirperverliğinin arkasında yatan sebep de her zaman hayranlar ve dalkavuklar satın almak değil, kendisini mutlu eden güzel şeyleri paylaşmak ve kendi varlığına olduğu kadar başkalarının varlığına da değer verdiğini simgeler.
Aslan iyi bir organizecidir. Yüksek takdir kabiliyetiyle herkesi ve her şeyi yerli yerinde değerlendirmeyi ve verimli hale getirmeyi bilir. Adeta her şeyin içindeki kabiliyeti sezer, bulur çıkarır. Kendi kabiliyetlerini sergileme konusunda da başarılıdır. Bazıları onun alkış meraklısı olduğunu düşünür. Aslında kendi varlığını kabul ettirme çabası, onun kendi varlığını kabul edilebilir bir hale gelene dek geliştirme çabasındandır. Aslan bilinci her şeyin en güzelini, en üstününü isterken, kendisini de en üstün kılmaya çabalamaktadır. Aslan bundan ancak kör gururu sebebiyle, gülünç duruma düşme korkusu ve güvensizliğiyle kaçınabilir ki bu onun varoluş anlamının sonudur.
Hikmetler
Duygularımız, bedensel içgüdülerimiz ve ruhsal duyuşlarımızla karışık bir halde gönül aynası üzerinde kaynaşır durur. Bu karmaşanın bir kısmı, yaygın tabiriyle aysbergin suyun altındaki görünmeyen kısmı gibi, tanımlanamayan, kökleri çok derinlerde bulunan duygulardan oluşur. Suyun yüzündeki görülen kısmı ise, şuurumuz tarafından açıkça duyabildiğiz tarafımızdır.
Şuurumuza her türlü mesaj, bu karmaşık ayna vasıtasıyla ulaşır. Beynimize ulaşan algılar talamus denilen gri kitlede yoğunlaşır, sonra beyin kabuğu üzerine yayılır. Şuur dediğimiz harikulade ruh merkezi, bizim bilemediğimiz bir şekilde bunlardan görüntüler ve kavramları okur. Henüz hakkında hiçbir şey bilemediğimiz şuur, karanlık iç dünyamızı aydınlatan tek ışıktır. Güneşin doğup batması gibi, bazen uyanıklık ve dikkatle parlayan, bazen de gaflet ve dalgınlıkla sönükleşen şuurumuz, uyanıklık zamanımızda; isteyerek ve bir amaç güderek yaptığımız her işimizi yönetir, farkında olarak ve açıkça tanımlayabilecek kadar dikkatle algıladığımız her şeyi kavrar, ayırt eder. İnsanın şuurunun somut veya soyut her şeyi tanıyıp kavraması, ışığın üzerine düştüğü nesnelerin yansıttığı şekil ve renk farklılıkları vasıtasıyla varlıkları ayırt etmesine benzer. Eski felsefe ve mistisizmde ilim ve şuurun ışığa benzetilmesinin de nedeni budur. Buna benzeyen temsilli ve teşbihli ifadeler kuranda da geçer.
Tanıma ve ayırt etme kuvveti, benlik bilincinin temel kabiliyetidir. Bu kabiliyet vasıtasıyla benlik, kendisini de diğer tüm varlıklardan ayıt etmeyi ve varlığını istemeyi bilir. Hatta varlıklardaki kusur ve kemalatı da ayırt ve takdir edebilen şuur, daima üstünlük ve mükemmelliğe hayrandır. İnsana üstünlük ve mükemmelliğe hayranlık duyma kabiliyeti veren rabbi, böylece insanın kendisini bulmasını ister. ancak benlik bilinci bu hayranlık kabiliyetini çoğu kez kendine döndürmek ve kendine tapmak ister. Hatta kendine olan hayranlığına engel teşkil edebilecek her şeye düşman olur, kusurlarını görmezden gelir veya örtbas etmek ister. Böylece kendisine sahte bir mükemmellik gururu inşa eder, onun önünde herkesi eğmek ister.
Oysa şuur kulluk bilinciyle yoğrulup olgunlaştırılırsa; yalnız rabbine hayranlık duyup tapar; ondan başkasına kulluk etmez ve bir şey ummaz. İnanç ve kulluk şuuru ile olgunlaşan şuur, insanlık şerefinin garantisidir.
Aslan burcu bedende yüreği temsil eder. Yürek kelimesini, bedenimize sürekli kan pompalamakta olan somut organımızı, soyut bir mana taşıyan kalpten ayırt etmek için kullandık. Ancak dikkat edilmesi gereken şudur ki, biz bu kitap boyunca kalp kelimesini, duygusal çalkantılarımız anlamında değil, hayat ve şuur merkezimiz anlamında kullanacağız. Yürek de bu manevi organın bedendeki karşılığıdır.
Hayat, varlık bilincinin bir gayrete dönüşerek ortaya çıkışının adıdır. En şuursuz bir canlıda bile kendi varlığını koruma ve sürdürme çabası olarak nitelenebilecek bir gayret görülür ki işte hayat dediğimiz şey de budur. İnsanda hayatın sürdürülmesi, vücutta kan dolaşımının devamına sıkı sıkıya bağlıdır. Bunu ise kalbin sürekli atması sağlar. Kalp uyku ve dinlenme anlarında otomatik bir ritimle çalışır. Uyanıklık anlarında ise ihtiyaca göre ritmini artırır. Kişinin çalışması veya heyecanlanması kalp ritmini yükseltir. Bu da kalp damarları için yararlıdır. Ancak sürekli heyecan, düzenli ritimler halinde gidip gelmeyen, yüksek ve devamlı gerilim hali kalbi yıpratır. Bu iki durum da kişinin kalp sağlığı için zararlıdır. Aşırı güvenlikli ve konforlu hayat gibi, aşırı gerilimli ve sıkıntılı hayat da kalp sağlığını bozar. Bu yüzden kalp hastalıklarını; varlık çabasından kaynaklanan stres konusunda bir uyarı kabul etmek gerekir.
Durgun, heyecansız ve gayretsiz kişilerde kalp damarları yağlanıp daralır. Aşırı gergin kişilerde ise kalp yorgunluğuna bağlı hastalıklar meydana gelir. Hem bedenen hem ruhen sağlıklı bir insan olmanın sırrı, hayatta her şeye sadece hakettiği kadar kalp bağlamaktır.
Faziletler
Aslan burcundaki Güneş, benlik bilinci açısından oldukça nettir. Diğer burçlarda şuur, duyguların, hazların ve başka manevi organların tesirindedir. Ama Aslan burcu bilinci, iyi veya kötü hususiyetleriyle tam bir benlik bilincidir. Bu yüzden Aslan burcunun insanlık şerfinden üstün tuttuğu hiçbir şeyi göremezsiniz.
Aslan burcu, maddeyi ve dünyevi işleri; yüksek değerler ve idealler için kolaylıkla kullanır, yönetir ve harcar. Hiçbir güvenlik kaygısı ve duygusal meyil sebebiyle isteklerini ve değerlerini ikinci sıraya atmaz. Her zaman asil, cömert ve cesurdur. Bu özellikleri inançtan gelen olumlu özgüvenden kaynaklandığı ve kulluk sorumluluğu ile denetlendiği sürece bundan pişmanlık da duymaz. Bu özellikleriyle Aslan, yüksek ruh ve dirayet sahibi vasıflarını hak eder.
Aslan burcu karakteri, onurlu olduğu için son derece hayalıdır. Küçük düşürücü onursuzca şeylerden sakınır, hiçbir menfaatin sevkiyle yakışıksız bir davranışa tenezzül etmez. Fıtratı icabı iradeli ve güçlü şahsiyetli olduğundan yapmak veya olmak istediği şeyi en üstün şekilde başarır. Bu yüzden takva ve fazilet yarışında hep en ön sıralarda görülür. Tabiatındaki üstünlük arayışı onu her sahada zirveleri hedeflemeye yöneltir.
Kusurlar ve imtihanlar
Aslan burcunun temel kusuru; benlik sınırı konusunda esnek olamamasından kaynaklanan gurur belasıdır. Benliğini her türlü eleştiriden korumak için kendisini gurur maskesi arkasında gizlemeyi tercih eder. Oysa benlik şuuru katı bir sınır içinde korunamaz, ancak hapsedilir. Hepimizin tamamlanmaya muhtaç eksikliklerimiz, dengelenmeye muhtaç aşırılıklarımız, ikaz edilip düzeltilmeye muhtaç kusurlarımız vardır. Bunlarla yüzleşip kendimizi tanımak, hayat serüvenimizin amaçlarındandır. Hiçbirimiz kusursuz olmaktan sorumlu tutulmuyoruz, sadece kusurlarımızın yansımalarında kusursuzluğu aramayı ve hayranlık duymayı öğreniyoruz.
Aslan burcu hayat hikayesinin çeşitli safhalarında bu yönüyle yüzleşmek zorunda kalır. Eğer yaşadıklarındaki mesajı çabucak anlayıp benliğine esneklik ve geçirgenlik kazandırmayı başarırsa hayatı daha verimli ve kazançlı geçer. Hepimiz zaman zaman yardıma ihtiyaç duyar, başkalarından ricalarda bulunuruz. Hatta bazen yüzümüze kapanan bir çok kapıdan sonra yeni bir kapı çalmaya muhtaç kalabiliriz. İhtiyaçlar, zaaflar ve hatalar dünya hayatımızın engelleri değil, aksine dünyada bulunuşumuzu manalandıran ve değerlendiren dua ve yakınlaşma vesileleridir.
Aslan burcu sahte gurur ve üstünlük maskesinden kurtulup özgürlüğün huzuruna kavuşmak için karşıt burcu Kovanın asi ve patavatsız dürüstlüğünü örnek alabilir. Kova burcu karakteri, patronluk ve üstünlük taslamaktan nefret eder, arkadaşlığı ve eşitliği savunur. Olduğundan üstün görünmeye çabalamanın çirkinliğine inanır, olduğu gibi görünmenin sahtelikten daha küçük düşürücü olmadığını savunur. İki burcun güzel bir dengesi yakalandığında kişi üstünlüğü hakiki olgunlukta arar hale gelir.
Aslan burcu insanlarının bir çoğunun bazı yönleri bitişik burç olan Başak karakterindedir. Başak tevazu, itina ve yardım severlik sembolü olup, Aslanın yapısında önemli dengeleme ve tamamlamalar yapar. Bu iki burçtan oluşan ruh hali, eğer manevi bir tekamülle gelişirse, dikkatli ve titiz bir bakışla kusursuzluk ve üstünlüğü tanımayı ve yakalamayı sağlar. Aslan iradeyi, Başak düzenli çalışmayı sembolize ettiği için bu yapıdaki insanın başaramayacağı bir şey yoktur. Yengeç burcuna düşen taraflar ise, kişinin ince manalara hassaslaşmasını ve sezgilerle okumasını sağlar.
Aslanın öğrenecekleri
Her insanın içinde bulunan; aslan burcunun ise çok daha net ve keskince duyduğu üstünlük bilinci, aslında varlıklardaki nitelikleri ve üstünlükleri takdir etmeyi; böylece en yüce ve üstün olanı aramayı sağlar. Ancak bu bilinç kişinin kendi etrafına ördüğü gurur duvarlarıyla kendi varlığına çevrilirse, esas gayesi olan Allah (c.c.)’ ın yücelik ve üstünlüğünü idrak etmeyi sağlayamaz. Bu durumda her kesin saygı yerine nefretini kazandıran sahte bir kibir ve çirkin bir despotluğa sebep olur. Benlik ve üstünlük bilinci, Allah (c.c.)’ ı takdir etme ve tüm hayranlığını ona yöneltmek için verilmiştir.
İnsanın yüceliği ise sadece, Allah (c.c.)’ ın halifeliği emanetini güzelce eda etmekte gizlidir. Bütün bir kainatın emrine boyun eğdirildiği insanoğlu, onlara sadece Allah (c.c.)’ ın emir ve yasakları doğrultusunda, merhamet ve adaletle muamele ederek onları yönetmek hakkına sahiptir.
Aslan Burcunun Diğer Burçlarla İlişkileri
Bir yanıt yazın