Burcumu Niçin Yansıtmıyorum?

 

Sitemizde veya başka bir yerde, burcunuzun karakterine dair yazılanları okuyorsunuz ve sizi yansıtmadığını düşünüyorsunuz. Niçin yansıtmıyorsunuz?

 

Buna ezberden verilen bir cevap var:

 

–Yükselen farklıdır. Ay burcu, Merkür, Mars’ı farklıdır…

 

Hakikaten haritada meydana gelen kümelenmeler, unsur dengesi, sentez burç, gölge burç, Asc’deki gezegenler daha nice şey güneş burcunun önüne geçebilir. Onu geride bırakabilir.

 

Doğru, tamam… Ama yine de güneşin o burçta olduğu hakikatini değiştirmiyor. O kişi yine de güneş burcu olarak o burcu yansıtması gerekmez miydi?

 

Buna daha ileri cevaplar da verilebilir:

 

–Güneş Yay ama 4. Evde… (Bu yayı biraz yengeçleştirecektir.)

 

–Güneş Balık ama Satürn’le sıkı bir açı yapıyor. (Bu Balık’ı biraz Oğlak’laştıracak, bu burcun bazı özelliklerini törpüleyecektir.)

 

–Güneş Koç, fakat dispozitörü Mars Balık’ta. Bu kişi tipik bir koç gibi cesur ve atılgan olmayabilir.

 

–Güneş Boğa fakat dispozitörü Venüs Koç’ta. Bu kişi sakin, dingin, klasik zevklere sahip bir Boğa olmayacaktır.

 

–Güneş İkizler fakat dispozitörü yani Merkür Boğa’da veya Yengeç’te. (Bu ikizler, normal ikizler kadar konuşkan, zeki ve hareketli olmayabilir.)

 

Bir başka cevap;

 

Enneagram karşılaştırması olabilir. Burcun bazı özelliklerine ters bir Enneagram mizaç tipi de, burcu yansıtmama neticesi verecektir.

 

Buna bir cevap da şu:

 

İrade ve eğitim!.. Aileden aldığı eğitim, kendi iradesi insanı burcunun olumsuz özelliklerini değiştirmeye, eksik taraflarını tamamlamaya itmiş olabilir. Hayatın hangi mevsiminde burcumuzu ne kadar yansıttığımız da değişebilir. Mesela bir İkizler’in İkizlerliği çocukluğunda çok daha bariz olacaktır.

 

Bir cevap da şu:

 

Kültür farkı.

 

Batıdan tercüme edilen metinlerde Balık burcu ve Neptün açılarına alkolizm, bağımlılık uyarıları yapılır. Çünkü o kültürde içki, bizim ülkemize göre çok daha yaygın tüketilmektedir. Bizde bu bağımlılık mesela ekran bağımlılığı şeklinde de ortaya çıkabilir.

 

Venüs yay, Venüs ikizler gibi yerleşimlere yapılan çapkınlık, şıp sevdilik ve benzeri açıklamalar, bizim gibi muhafazakâr milletler için oldukça sert ve acayip gelecektir. Yani kültür farkı sebebiyle belki de “o paket” açılamamaktadır.

 

Buna vereceğimiz bir cevap da şu:

 

Arketipler aslında gerçek değildir.

 

Burçların, gezegenlerin arketip anlamları var. Astrolojik bilgiyi bu arketipler üzerinden öğrenmeye çalışıyoruz. Bütün öğretim faaliyetlerinde olduğu gibi bunda da abartı var.

 

Öyle bir Koç anlatılıyor ki, mitolojiden fırlamış bir savaş kahramanı…

 

Öyle bir Terazi anlatılıyor ki, emsalsiz bir prenses…

 

Öyle bir Kova anlatılıyor ki, uzay gemisine kurulmuş, geleceği gören marjinal bir bilim adamı!..

 

Öyle bir Akrep anlatılıyor ki, mafya kraliçesi…

 

Öyle bir Balık anlatılıyor ki, Tibet’te bağdaş kurmuş meditasyonda bir rahip!..

 

Bu anlatımlar keskinleştirildikçe, ben burcumu yansıtmıyorum ifadeleri de haklı gibi oluyor. Halbuki neredeyse kimse o arketipte değil.

 

Bunu şöyle bir benzetmeyle de anlatabiliriz: Kırmızı nedir? Bir renge kırmızı dememiz için illa capcanlı kan kırmızısı mı olmalı? Kan da bazen bordoya, bazen pembeye doğru tonlara ayrılmıyor mu? Kadife bir kumaşın kırmızılığı mutlaka dalgalı olur. İnsan kadifeden çok daha dalgalı…

 

Özetle;

 

Ayıklayabildiğiniz kadar ayıklayıp tekrar bakın:

 

Burcunuzu yansıtıyor musunuz? Yoksa yansıtmıyor musunuz?

 

 

DİĞER MÜLÂHAZALAR

 

TÜRKÇE METİNLERİ OSMANLICAYA ÇEVİRMEK İSTER MİSİNİZ?

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Verified by MonsterInsights